Thoughts after a workshop / Bir atölyenin bitiminde düşünceler

Life is hard … for everyone… sometimes a little harder if you’re an artist. But then you do something, giving a piece of you and you get this warmth back which will be your fuel for a long time. That happened tonight at the end of our 20 hour Spolin Workshop. The work moved us physically, intellectually and emotionally as a group. Go Spolin-Ist !!
Hayat zor… herkese… eger sanatciysaniz bazen size daha zor. Sonra bir sey yaparsiniz, kendinizden bir parca vererek ve size bir sicaklik geri doner, onunla bir sure daha devam edecek enerjiyi elde edersiniz. Bu aksam, 20 saatlik Spolin Atolyesi’nin sonunda bu oldu. Spolin bizi fiziksel, entellektuel ve duygusal olarak etkiledi. Cok yasa Spolin-Ist 🙂

SPOLIN-ISTanbul!

Yaklaşık iki yıllık bir aradan sonra Spolin Doğaçlama eğitimleri için Istanbul’a doğru yıla çıkıyoruz! Istanbul’u, simit ve çay ikilisini, boğaz yürüyüşlerini, öğle yemeğinde mantı lüplettikten hemen sonra sade Türk kahvesi höpürdetmeyi özlediğim kadar Spolin eğitimlerini Türkçe vermeyi de özledim.
New York’taki Spolin-ist Players grubu önümüzdeki sezonda gösterilere hazırlanırken, bu haftaki atölyemiz öncesinde Türkiye’deki dostlara ufak bir mesaj yollamak istedik.
İşte burada;

Istanbul’daki eğitimlerde görüşmek üzere!

www.spolinist.com

Spolin Tekniği Eğitim Filmi

New York’ta çektiğimiz eğitim filmi, Spolin doğaçlamasının yaratılış süreci ve oyuncu, yönetmen ve eğitmenlerin bu tekniği nasıl kullandıkları, Spolin’in felsefesinin nerelere uzandığı ve SPOLIN-IST’in Türkiye’deki işlerinden bahsediyor. Bu playlistten 5 bölümlük filmi izleyebilirsiniz. İngilizce bölümler için altyazınız açılmazsa alt köşedeki CC’ye tıklayıp aktive edebilirsiniz. İyi seyirler!

Spolin Dogaclaması – New York'ta ilk deneyimler

Improvisation
Improvisation Class – Studio C

Spolin Doğaçlaması ile 2007’de tanıştım. New York’taki oyunculuk okuluna başladığımda korkulu rüyam doğaçlama derslerinde ‘Ne diyeceğim?’ di. Yazılı teksti ezberleyip oynamak bir nebze mümkün görünüyordu, ama doğaçlamak?! Hele hiç güvenmediğim ingilizcemle karşıdaki oyuncunun ne dediğini anlamazsam ne olacaktı?! Tüm bu korkularla ilk dersler başladı. Fakat dersler başlar başlamaz korkularım nereye gittiler bilmiyorum ama kendimi inanılmaz eğlenirken, karnım patlayana kadar gülerken, ve bazen de tüylerimi ürpertecek deneyimler yaşarken buldum. Daha sonraları anladığım; önemli olan neyi ne kadar bildiğin değil, bildiğin ve bilmediklerinle rahat olmandı.
İlk başta yaptığımız şeylerin Spolin Doğaçlaması olduğunu bilmiyordum, tıpkı okulun kurucularından biri olan Paul Sills in kim olduğunu bilmediğim gibi. Yaptığımız egzersizler çok keyifliydi, ve derslerin sonunda kendimi hafiflemiş ve ‘herşeyi yapabilirim’ gibi hissettiğimi hatırlıyorum.
Paul Sills-George Morrison-Mike Nichols
Paul Sills-George Morrison-Mike Nichols

Derken bir çarşamba günü okula misafir bir yönetmen geldi. (Her çarşamba Mike Nichols‘ın masterclass’ı olurdu, o gelemiyorsa bir misafir hoca/yönetmen konuk olurdu) 2. sınıftaki Nick ve Sydney misafir yönetmen icin bir sahne hazırlamışlar ve sahnede bir de garson karakteri varmış ama arkadaşları o gün okula gelmemiş, yemek arasında ‘Sen yapar mısın?’ diye sordular, ben de tamam dedim, herhalde bir tepsiyle birşeyler getirip götürecegim diye düşünerek… Sonra  teksti vererek beni dehşete düşürdüler, çünkü bir buçuk sayfalık bir bölümdü oynayacagım, sahnelerinin de sonu. Yani birçok gerçeğin ortaya çıktığı önemli bir bölüm. Sydney ve Nick benle o bölümü birkaç kez okudular, sonra kendi başlarına prova yapmak üzere uzaklaştılar. Ben dehşet içinde 20 dakika sonra başlayacak olan sahneye hazırlanmak için replikleri tekrar etmeye başladım. Ardından yönetmen geldi, sahnelerine başladılar, ben de kuliste girişimi beklemeye…
O 5-10 dakika içinde kuliste kendi kendime birşeyler yaptım. Neredeyim? Orayı görebilir miyim? Kokuları alabilir miyim? Sesleri duyabilir miyim? Bunların bana, bedenime etki etmesine izin verebilir miyim? Bir de sakız çiğniyordum, bana kısa sürede kendi normal halimden farklı olabilmek için fiziksel bir uğraş vermişti agzımdaki koca sakız (Daha önce hiç bir barda garsonluk yapmamıştım). Sıram geldi, sahneye çıktım, oynadık, sahne bitti, girişime güldüklerini hatırlıyorum, kazasız sonuçlandı sahne. Ders bittiğinde yönetmen gelip beni çok komik bulduğunu söyledi, arkadaşlarım ‘sahneyi çaldığımı’ (Burada bir oyuncu sahne içinde öne çıkınca öyle deniyor). Kısacası tahmin ettiğimden çok daha pozitif bir deneyim oldu bu apar topar çalışıp kendimi sahneye attığım minik rol.
Uh Oh! @NAW
Uh Oh! @NAW

Bu söylenenlerden sonra hemen ‘Ne yaptım da böyle bir sonuç aldım? Bunu hiç unutmamam lazım’ dedim kendi kendime. Ve kuliste yaptıklarımı hatırladım. Hepsi doğaçlama dersinin ilk haftalarında yaptığımız egzersizlerin bir uyarlamasıydı. Bu, benim için büyük bir aydınlanma oldu, ve bu aydınlanma ile beraber daha da özgür ve korkusuz doğaçlama deneyimleri yaşamaya başladım. Belki de SPOLIN-IST in temelleri o eski püskü dekor parçalarının, derme çatma bir tiyatro kütüphanesinin, bolca kablonun oldugu açık mavi kapılı kuliste atıldı…
Asagıdaki klipte, Cuma Gecesi Doğaçlama Gösterisinin başlangıcında o akşamın ekibi ile bir hikaye doğaçlıyoruz:

www.spolinist.wordpress.com
www.spolinist.com

Eylül’de sanatçılar için açacagımız atölyeler dısında kurumsal eğitimlerimizle de doğaçlamanın etki alanını genişletmeye hazırlanıyoruz. Oyuna katılın, deneyime atılın, kendinizi sasırtacaksınız…

Spolin Doğaçlaması ile Açılan Kapılar

Mimesis Dergi’de Spolin Tekniği ile ilgili makalemi okuyabilirsiniz:
http://mimesis-dergi.org/2012/08/spolin-dogaclamasi-ile-acilan-kapilar/

Mayıs sonundan Haziran sonuna kadar iki tanesi İstanbul Tiyatro Festivali dahilinde olmak üzere, toplam 6 oyunculuk atölyesi yönettikten sonra New York’a dönerken aklımda bu çalışmaların katılanlar kadar benim için de ne kadar yoğun bir deneyim olduğu vardı. İstanbul’da dolu dolu geçen bu bir ay hakkında bir gözlem yazısı yazmak istediğimi kafama yazdım. Fakat uçağımız John F. Kennedy Havaalanı’na inip, New York’un boğucu yaz sıcağı ile karşılaşınca kafamdakiler uçuşmaya başlamıştı bile… Derken önümüzdeki sonbaharda New York’ta sahnelenmesi planlanan yeni projem Genius’ın (by Chopin) metnini bitirdim, oyuncu seçimlerine başladık ve kafama yazdığım gözlem yazısı yavaş yavaş ‘keşke’lerin arasına girmeye başladı. Tam da bu sırada Olimpiyatlar tüm heyecanıyla başladı ve büyük etkinlik bana büyük resmi tekrar işaret etti.

Spolin Atölyesi 5 Eylül’de başlıyor! Ayrıntılı bilgi ve kayıt için : spolinist@gmail.com a yazabilirsiniz.

HERKESE KLASIK'de Klasik Müzik ve Doğaçlama Birarada!

“Herkese Klasik” New York’dan sonra Istanbul’da!

Piyanist besteci Emir Gamsızoğlu‘nun New York’daki piyano stüdyosu “classical-4-all”, “Herkese Klasik” ismiyle Türkiye’de. Gamsızoğlu Herkese Klasik çatısı altında hem küçüklere hem de büyüklere iki farklı kurs hazırlıyor. Küçükler için klasik müzik kursları SPOLIN-IST işbirliğinde Spolin doğaçlama drama tekniği ile müziği birleştiren bir programa sahip olacak.
Solo ve Oda müziği konserlerinin yanı sıra Memet Ali Alabora‘yla çocuklar için yaptığı Notada Yazmayanlar isimli sahne gösterileri ile tanınan sanatçı Klasik Müziğe farklı bakış açısı ile tanınıyor. ”Bu farklı bakış açısı 20 yaşımda piyano çalmaya başlamamdan kaynaklı” diyor 20′sine kadar basketbolcu olan Gamsızoğlu. New York’ta Batı Yakasında (Upper West Side) yaşayan Gamsızoğlu, bu hikayesi ile herkese ilham kaynağı oluyor.
Amerika, İngiltere ve Kanada’da çeşitli haber portalları ve müzik bloglarına konu olan Gamsızoğlu müzik eğitiminde birinci şartın eğlence olduğunu savunuyor. ”Bu eğitime başlamak isteyen çocuk ya da yetişkin, o enstrümanı çalmak ya da müziği dinlemekten keyif aldığı için başlıyor. Fakat daha sonra ders aldığı hocalar bu işi ‘disiplin’ maskesi altında sürekli başarısızlıkların vurgulandığı bir işkenceye dönüştürebiliyorlar.”
Oyuncu Memet Ali Alabora ile 11 yıldır sürdürdükleri Notada Yazmayanlar isimli projeyi son 4 yıldır İş Sanat’da “Çocuklar için Notada Yazmayanlar” ismiyle çocuklara yönelik olarak gerçekleştiren piyanist, “Herkes bize çocuğumu klasik müziğe nasıl başlatabilirim diye soruyor. Biz de hep şu yanıtı veriyoruz; ‘Eğer siz kendiniz bu müziği dinlemiyorsanız, çocuğunuzun da birden bire buna ilgi duymasını bekleyemezsiniz’ Ben de hep en deneyimli hoca yerine, çocuğunuzun beraber vakit geçirmekten en çok keyif aldığı hocayı bulun diye ekliyorum” diyor.
Çocuklar için klasik müzik dersleri Spolin Doğaçlamasını Türkiye’ye getiren oyuncu ve eğitmen Ege Maltepe yönetiminde doğaçlama dersleri ile birleşecek. Amerika’da Jersey City Children’s Theater’da çocuklara eğitimler veren Maltepe Spolin’in metodunu New York’daki merkezinde öğrendikten sonra 2009 yılında SPOLIN-IST i kurarak Türkiye’de atölye çalışmaları yönetmeye başladı. Viola Spolin’in çocuklarla çalışmalarından doğan Spolin doğaçlaması temellerini çocuk oyunlarından alıyor. Onaylanma/onaylanmama kaygısı, öğretmen/öğrenci arasındaki hiyerarşinin kırılması gibi konularda öncü olan Spolin’in tiyatro ve eğitime bakışı 1950’lerden bu yana çığır açıcı bir etkide. Maltepe klasik müzikle birleşen bu dört derslik program için “Dolu dolu ve çok eğlenceli bir program bizi bekliyor. Spolin oyun ve egzersizleri çocukların yaratıcılıklarını ortaya çıkarırken klasik müzik hayal güçlerini renklendirecek” diyor.
Eylül ayında 4 hafta boyunca çocuklar için Cumartesi, yetişkinler için Pazar günleri yapılacak olan dersler tüm müzik meraklılarına açık. New York’dan Istanbul’a klasik müzik sevgi ve ilgisini yayma misyonuyla çalışmalarına devam eden Gamsızoğlu“Dört derste klasik müzik bilgisi ve bestecilerin dünyasına keyifli bir giriş yapacagız. 2012-13 sezonu içinde bu çalışmayı hem New York hem de Istanbul’da devam ettireceğiz” diyerek müziğin evrenselleğine de dikkat çekiyor.
ImageHERKESE KLASİK DERSLERİ:
Küçükler için 8 – 15 – 22 – 29 Eylül Cumartesi 13.00 – 15.00 arası. Çocuklar için dersler Ege Maltepe yönetimindeki doğaçlama dersleri ile birleştirilecektir. Klasik müziği doğaçlama ile birleştiren dersler 7 – 13 yaş grubuna açıktır. Ücreti 320TL, taksit imkanı mevcuttur.
Yetişkinler için Klasik Müzik dersleri 9 – 16 – 23 – 30 Eylül Pazar günleri 11.00 – 14.00 arası gerçekleşecektir. Ücreti 360TL, taksit imkanı mevcuttur.
Nerede? Oya Bale Okulu – Ulus Şubesi www.oyabale.com
Ayrıntılı bilgi ve kayıt için: classicalforall@gmail.com a yazabilirsiniz.